Kimin niyeti âhireti kazanmak olursa, Allahu Teâlâ onun kalbine zenginlik koyar; dağınık işlerini toplar; dünya ona koşarak gelir. Kimin derdi dünya toplamak olursa, Allah onun gözü önüne fakirliği koyar; işlerini dağıtır, düzenini bozar; dünya da ona ancak nasibi kadar gelir.
Kim bütün düşüncesini tek noktada toplarsa (Allah rızâsına yönelirse), Allah onun dünya ve âhiret dertlerini dindirir. Kim türlü türlü dünya dertlerini tasa edinirse, Allahu Teâlâ onun hangi tasadan helâk olduğuna aldırmaz.
Başından sonuna kadar bütün dünya, esasen bir saat sıkıntı çekmeye, dert etmeye değmez; artık şu kısa ömründe eline geçen azıcık dünya için nasıl gam ve keder çekmeye değer!
Kim, Allahu Teâlâ'nın kendisine taksim ettiği rızka razı olursa, Allah onun malına bereket verir ve onu çoğaltır.
Kim dilenmekten kendini korursa, ona en hayırlı nimet verilmiştir. Kim ona muhtaç olmuşsa, ona dilenmek basit olur.
Eğer dünyada hür olarak yaşamak istersen, ihtiyacını nefsinden başkasına yükleme; kanaate sarıl. Hür bir hak yolcusunun, bütün istedikleri yüce Mevlâ'sının katında mevcut iken, gidip bir kulun önünde zelil olması nasıl uygun olur?
Eğer insanlar, dilenmedeki zillet ve zararı bilselerdi, hiç kimse başkasından bir şey istemezdi. Şayet insanlar da, kendilerinden bir şey isteyen kimsenin hakkının ne kadar büyük olduğunu bilselerdi, hiç kimseyi asla boş çevirmezlerdi.
Eğer dilenen kimse, gerçekten tam ihtiyaç içinde olup doğru söylemiş olsa, ona bir şey vermeden geri çevirenler, kendilerini temize çıkaramaz, azaptan kurtulamazlar.
Bir kimse, gidip bir adamdan hâcetini görmesini istese, o adam hâcetini görsün veya görmesin, isteyen kimsenin kırk gün yüzünün suyu akar (utanç içinde yaşar.)
0 yorum:
Yorum Gönder